Yine bir kriz ani, çözemiyorsunuz, iyi gelemiyorsunuz. O anda akla gelen ilk sorular, "Ben nerede yanlış yapıyorum?, Bu çocuk iflah olmaz! Ne yapsam yaranamıyorum! Hep mutsuz olacak birşey buluyor!... vs vs. Peki ilk soruyu değiştirelim, çok şey değişsin, desem? İlk soru;
" Ben nasıl hissediyorum?"
olsa mesela? Zihniniz tam öfke ve çaresizlik modunda kendiliğinizden uzaklaşırken, bir saniye kendinize dönüp, önce içinizdeki çocuğa baksanız? Öfkeli misiniz? Kalbiniz mi kırık? HAyal kırıklığı mı yaşıyorsunuz?.. İşte "Kendimi dinledim önce." diyebildiğimiz her krizi daha az yara ve daha az hatayla atlatıyoruz. Duygu sözlüğünüzü birlikte kontrol etsek?
Sadece çocuklarımıza değil, etrafımızdai herkese ve herşeye verdiğimiz enerjiyi bir gözden geçirsek mesela? Bunların hepsine nefes egzersizleri ile içlere, en içlere yolculukla başlasak? Ve ben buna:
'Kendinizle dertleşmek' desem? KUlağa nasıl da hoş geliyor değil mi? Özşefkat sen nasıl bir sıfasın!
Comments